Geçtiğimiz pazar günü Bakırköy Belediyesi tarafından düzenlenen DEPREM GÜVENLİ KENT BAKIRKÖY paneli, Bakırköy’de yeni atanan Kaymakamımız Recai Karal’ın İBB yetkililerin ve davet edilen tüm deprem bilimcilerin katılımıyla gerçekleşti.
Gerçi yerel Basın davet edilmeyip, (sosyal medyadan paylaştık ya denmez basına) yine de davet edilmişcesine teşekkür edildi ama olsun biz de Bir Bakırköylü vatandaş olarak bu panele iştirak ettik.
Son derece güzel bir ortamda konuklar saatlerce depremin bize neler getireceğini, nasıl olacağımızı, nasıl kaos oluşacağını, hangi mahallede kaç kişi enkazda kalacak, kaç yaralımız olacak, kaç bina yıkılacak, nereden su, nereden ekmek bulacağız, yıkıntılara kaç hırsız girecek, kaç çocuk ölecek, kaçırılacak VS… VS… Tüm istatistikler anlatıldı.
Gayet verimli bilgilerin anlatıldığı panele Bakırköy’ün ihtiyacı vardı, bundan sonra yine var.
Her ay düzenli olarak bu ve benzeri etkinliklerin olması gerektiğini belirtiyor ve bu etkinlik için Bakırköy Belediye Başkanı Ayşegül Özdemir Ovalıoğlu’na teşekkür ediyoruz.
Gelelim asıl meseleye, haberimizin başlığına…
Bakırköy’ün Acınası Hali’ne…
Yıllar önce Bakırköy ve Ataköy sahiline dikilen binalar için protesto Yürüyüşü yapan, ama protesto için gidilen alanda kahkalar içinde selfi çeken Bakırköylüme…
Yıllardır bir utanç kaynağı olan Bakırköy Çarşı’da gıkını çıkarmadan bozuk kaldırımlar üzerinde yürümeye devam eden Bakırköylüme…
Kendi kapısı toz içinde kalmadan yıllarca süren bozuk, başsız, iş bilmez kişilerin yaptığı inşaat tamir onarım VS… Ses etmeyen ama iş kendine dokununca bağıran Bakırköylüme…
Kendi arabası çizilmesin, marketten eve alış veriş yaparken vb… Sebeplerle arabasını oraya buraya saçma sapan park eden yolu kapayan, ama kendi evinin işyerinin önüne konulunca deliren Bakırköylüme…
Kentsel dönüşüm yaparken 2 metrekare daha fazla olsun diye, müteahhitlerle apartmandakilerden gizli iş çeviren Bakırköylüme…
Açtığı iiş yerinde kırdığı duvarları kolonları ruhsat almak için bazı yetkililerle alengirli oyunlar çeviren Bakırköylüme…
O kadar çok varki bu listeye konulacak Bakırköylü…
Saymakla bitmez.
Gelelim konuya. Kırk yılın başında Belediye bir doğru iş yaptı, o’na da “hadi canım bizim belediye yapmaz öyle güzellikler” falan diye mi düşündü bilmiyorum ama yıllardır bas bas bağırılan Bakırköy Deprem bölgesi, geliyor, dikkatli olun bir an önce önlem alın anonslarını duymamazlıktan gelip kılını kımıldatmayan, işi ulemaya bırakan Bakırköylüme…
Panelde göze çarpan acı gerçek şuydu, yaşı 65’i geçmiş Bakırköylüler salonu ağzına kadar doldurmuşken, bir avuç 45 yaş altı vatandaş hariç neredeyse salonda hiç genç olmadığı acı gerçeğine şahit olduk. Hani her fırsatta “Belediye çalışmıyor”, “Nerede Bu devlet” evler yıkıldı bir tane yetkili yok diye bağıranlar…
Peki Nerede mi bu gençler?
Avmlerde, sahil kenralarında gezmede tozmada, evde ayaklarını uzatmış, “Aman ben mi kurtaracam” havasında…
Aynı Apartman toplantısına bile katılmadıkları gibi…
Senin kendi meskeninde söz hakkın yokken, yönetimler de nasıl söz hakkın olsun ki canım Bakırköylüm üzgünüm ama hiç hakkın olmaz….
Acınacak Haldeyiz… İş işten geçtikten sonra vay efendim benim haberim yoktu bana söylemediler, bize öyle dememişlerdi ama…. demekle olmuyor işte…
Biz Basınız Bize de söylemediler..!!! Halka vatandaşa bu organizasyonları, haberleri ulaştıracak olan bizlere!!!…
Ama yine de gittik dinledik…
Neyse… İşte öyle…
Yükleniyor ...
Yorum ekle