
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, “Bizim bu seçimlerdeki oy hedefimiz yüzde 4 ile 5 arası bir oydur. Tabii milletimiz daha yüksek oy verirse bundan memnuniyet duyarız. BBP’nin yüzde 30’un üzerinde bir oy potansiyeli vardır. Şu anda 30 civarında milletvekili çıkarma potansiyelimiz var” dedi.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Habertürk’te Mehmet Akif Ersoy’un sorularını yanıtladı.
Destici’nin açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
“Türkiye dışında İslam dünyasından yükselen bir ses yok. Cılız kınamalar var. Bunlar da Avrupa’yı, bu tür ahlaksız, soytarıcı eylem yapanları teşvik ediyor, cesaretlendiriyor. Halbuki Türkiye’nin verdiği gibi bir tepki bütün İslam dünyasından ve diğer dünya devletlerinden çıkmış olsa. Bütün kitapları kutsal görüyoruz. İsrail tek başına onu önleyebiliyor. Türkiye’nin koyduğu tavır da çok ciddi. Diğer İslam ülkelerinin de bu tavrı koymasını bekliyoruz. İsveç, Danimarka, Hollanda olmak üzere bu tür ahlaksız, müslümanları hedef alan eylemlere müsaade etmemeleri gerekiyor. Bu çirkin eylemlerin baş sorumlusu İsveç, Danimarka ve Hollanda hükümetleridir. Bizim muhataplarımız onlardır. Türkiye gerekli tepkiyi gösterdi.
“Sayın Cumhurbaşkanımız 2. kez çok rahat aday olabilir”
Masada 6 siyasi parti, 6 genel başkan var ama 30 kişilik masa aslında. Mesela HDP’yi dahil ederseniz onun yanında da en az 15-20 parti var. HDP henüz kendi adayıyla ilgili karar vermedi. Masada oturan genel başkan ve uzantıları HDP’nin 1. olmasa da 2. turda mutlaka kendilerini destekleyeceklerini ifade ediyorlar. Topluma bir şey sunamadıkları için Cumhurbaşkanı tartışmasını gündeme açtılar. Halbuki Anayasa’yı açıp okusalar. 1961’de bir anayasa yazıldı, ondan önceki anayasanın hükmü kaldı mı? Bir maddeyi değiştirdiniz, önceki maddenin hükmü kaldı mı? Türkiye’de sistem değişti, cumhurbaşkanının görevleri değişti, yetkileri arttı. Anayasa ‘bu sistemde bir kişi iki dönem cumhurbaşkanlığı yapabilir’ diyor. Sayın Cumhurbaşkanımız 1. dönemini tamamlıyor, 2. dönemde çok rahat aday olabilir. Sabih Kanadoğlu gibi benzer düşünenler her dönemde devam ediyor. Kendi destekledikleri bir cumhurbaşkanı olsaydı, onu da destekleyeceklerine inanıyorum.
“Belli ki masadakilerin bir kısmı bunu dayatmışlar”
Toplumun masadan bekledikleri var. Toplum bir aday bekliyor. Şu anda temel meselelerle ilgili bir çözüm bekliyor. Bırakın adayı aday adayları bile belli değil. Bu adaylar neye göre belirleniyor? Her konuda demokrasi, seçmenin takdiri diyen masanın aday adayları nerede? 6 kişinin dudağından çıkacak bir aday! Milletin beklentisi, kendi tabanlarının beklentisine cevap veremedikleri için Tayyip Erdoğan’ın adaylığı üzerinde bir tartışma meydana getirmeye çalışıyorlar. Bu boş bir tartışmadır. Sistem değişmiştir. İkinci dönem aday olması konusunda önünde bize göre bir engel de yoktur. Sayın Kılıçdaroğlu bu konuyu gündeme taşımayacaklarını söylemişti. Görüyoruz ki, masada bu konuda da farklı fikirler var. Belli ki masadakilerin bir kısmı bunu dayatmışlar.
“Oy almazsanız hangi sistemi getirirseniz getirin milletvekili çıkaramazsınız”
Biz barajın sıfırlanmasını, en fazla yüzde 3 olabileceğini o dönemde de ifade etmiştik. İttifak eden partiler, ittifak çatısı altında girdiklerinde baraj yok. İttifak içindeki bütün partiler otomatikman barajı geçmiş olacak. Seçilebilecek kadar oyu aldığınızda her seçim çevresinden milletvekili çıkarabiliyorsunuz; yani yüzde 7’ye takılmıyorsun. Özellikle Altılı Masa’nın bu sistemi bahane etmeleri doğru gerekçe değil. İttifak sisteminin en iyi tarafı, ittifak çatısı altında seçime girdiğinizde size baraj olmuyor, sadece o ilden, seçim çevresinden milletvekili çıkaracak kadar oy almanız gerekiyor. Alamazsanız seçilemiyorsunuz. Oy almazsanız hangi sistemi getirirseniz getirin milletvekili çıkaramazsınız.
“BBP’nin yüzde 30’un üzerinde bir oy potansiyeli var”
“Cumhurbaşkanımızın oy oranı 50’nin üzerinde”
Saha çalışmalarında Cumhurbaşkanımız az bir oranla da olsa 50’nin üzerinde. Kararsızlar dağıtıldığında. Partilerin oyuna geldiğimizde 47-48 bandında. Tabii ki yükseliş trendinde. Özellikle enflasyonun aşağı gelmeye başlaması, hayat pahalılığı ile mücadelede az da olsa başarı elde edilmesi, EYT hakkının verilmesi, sözleşmelinin kadroya geçilmesi, asgari ücretteki artışlar, KYK borçları başta olmak üzere farklı borçların ertelenmesi, ötelenmesi, taksitlendirilmesi, konut projesi, eğitim, konutta atılan adımlar, terörle mücadelede başarılı işlere imza atıldı. Dış politika, savunma sanayi özellikle. Türkiye’nin İHA, SİHA yapmasından niye rahatsız oluyorlar? Bir Türk vatandaşı neden rahatsız olur, bunu anlamakta güçlü çekiyorum. İsrail’e, Rusya’ya, ABD’ye muhtaç mı olalım?
“Geçmişte yaşadıklarımızı unutalım mı?”
İki maddelik bir anayasa değişikliği teklifi. Birincisi başörtüsüne hem kamuda hem de özelde serbestlik. Oraya özel niye kondu? Büyük fabrikalar, büyük işyerlerinde bir tane beyaz yakalı başörtülü çalışan bulamazsınız. Hatta kendisini sağ olarak nitelendirilen patronların iş yerlerinde dahil olmak üzere. Kamuda yasal düzenleme yapıldı. Uygulamada problem yok. Yarın bir CHP ittifakında ne yaşayacağımızı biliyor muyuz? Geçmişte yaşadıklarımızı unutalım mı? Bunun anayasal güvenceye alınması lazım. ‘Dini inancı sebebiyle’ ifadesinin çıkarılmasını istediler. İnsanlar zaten dini inancı sebebiyle örtüyor. Bu arkadaşların rahatsız oldukları, CHP’nin din konusu. Daha önce başörtüsü Atatürkçülüğe aykırı diye, laikliğe aykırı diye yasaklanmıştı. Muhalefetin getirdiği önerge kabul edilseydi, yarın öbür gün tekrar başörtüsü yasağı olabilirdi…
“Erkek erkeğe, kadın kadına evliliği savunuyorlarsa bunu da açık söylesinler”
Evlilik kadın ya da erkekten oluşmaz mı? Bize şimdi ne dayatmaya çalışıyorlar? Erkek erkeğe, kadın kadına evliliği savunuyorlarsa bunu da açık söylesinler, millet görsün, lafı gevelemesinler. Şu anda HÜDA PAR ile ilgili genel olarak şunu söylerim. Cumhur İttifakı’nın genel ilkelerini kabul eden, tüm siyasi partiler elbette Cumhur İttifakı içerisinde yer alabilir.